Sevil NURİYEVA - Star Gazete

Yine Doğu Türkistan’dan yürek yakan haberler geldi.Yine ölenler yine işkence görenler sözkonusu. Yine masum çocuklar yine kadınlar yine yaşlılar gözyaşlarına boğuldu. Hep yinelerle doludur Doğu Türkistan’ın kaderi.

Çin’in baskıcı uygulamaları durmayana kadar Uygurlar’a gün ışığı haramdır sanki.

Ne istiyor Çin Doğu Türkistanlılar’dan.

İslami hayat tarzı yasak.

Din kültürü yasak.

Milli kültürel özgürlükler yasak.

Erkeklerin sakal bırakması bile yasak.

Uygurlar’a yönelik bir etnik temizliktir sözkonusu olan. Sadece bu çağda bunu açıktan yapamıyor. Müslüman Uygurların feryadını duyan uluslararası sistem yok gibi.

Seslerini duyuramıyorlar Uygurlar. Çünkü baskı altında inliyorlar. Uluslararası insan hak ve özgürlüklerini savunan kurumların çalışması için Çin müsaade etmiyor. Hep farklı yollar denenmeye gayret ediliyor. Telefonla bile konuşurken tedirgin oluyor ve korkuyor Doğu Türkistanlılar. Bu ciddi bir vakadır bence. Elbette Çin ciddiye alınacak kadar önemli bir devletdir. Bir takım gelişmeleri konjonktürel olarak değerlendirmeye alalım diyenleri anlıyorum. Ama insanların katledilmesi, insani taleplerinin kaale alınmaması, Müslüman gelenekleriyle yaşama isteklerine engel teşkil edilmesi insanlık suçuna girmektedir. Ve uluslararası sistemin bu suça seyirci kalmasını aslında anlıyorum. Çünkü çifte standartlarla olaylara bakan bir sistem vardır önümüzde. İnsan hak ve özgürlüklerinden bahseden batılı merciler işlerine yarayan konularda ortaya çıkarlar.

İslam alemi bir başka zaten. Kimsenin gıkı çıkmıyor.

Orta Asya’daki Türk devletlerin olayı görmezden gelmesi başka bir hüsran boyutudur.

Doğu Türkistan kan ağlıyor kan. Her gün çeşitli bahanelerle bir olay patlayıveriyor. Sebebi ne olursa olsun hedefin hep UYGURLAR olduğu aşikar.

Komünist Çin’in her fırsatta Uygurları akıl almaz işkencelere tabi tutması normal olarak algılanıyor.

Bu olaylarda sadece Türkiye’den özellikle her şeyi  hükümetten beklentilerin olmasını da anlamış değilim. Türkiye ilk kez Doğu Türkistan’ı siyasi taraf olarak belirleyen adımlarıyla zaten tavrını ortaya koymuştur. İlk kez Çin ziyaretini Urumçi’den başlayan bir Türk başbakanı, cumhurbaşkanı gördü tarih. Sosyal medyada özellikle her fotoları Türkiye  hükümeti görsün diye sunanları algılamakta zorlanıyorum açıkcası.

Devami: http://haber.stargazete.com/yazar/dogu-turkistanin-bitmeyen-gozyasi/yazi-767213