Eğitimde Teknolojiye Yenilmek - Gündüz AYDIN
Sevgili Öğretmenim,
Yeni bir eğitim öğretim yılının başlaması ile birlikte çocuklarımızı senin sevgi dolu yüreğine teslim etmenin heyecanı ve telaşındayız. Ülkemizin geleceğinin tesisinde senin emeğini ve gücünü biliyoruz. Bütün sistem hatalarına rağmen ülkülerimize ulaşmada sana güveniyoruz. Kuralsızlığı ilke edinen kurallar, teknoloji adına ekilen sevgisizlik tohumları, projeler, yönetmelikler, saçma sapan teftiş sistemleri, işin özünden uzaklaşmış kurullar seni asla yıldırmasın! “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diyememenin burukluğu ile derse başlamanın sancısı ile ders başı yapacaksın:
Şimdilerde bilgi; cep telefonlarımız ve bilgisayarlarımızda bize kolay bir şekilde servis ediliyor. Bilgiye ulaşmak çok kolay! Çocuklarımız bilgiye ulaşırken; filmlerde, bilgisayar oyunlarında şiddet ile tanışıyor. Dizi filmler geleceğimizi çalıyor. Sevgi, hoşgörü, güzellik, doğruluk, iyilik, anlayış gibi güzel kavramlar bu sistem ile bizden hızla uzaklaşıyor. Büyüklere saygı, küçüklere sevgi istemeyenler hep ‘yanlış’ı öğretiyor.
Anaokullarımızdan itibaren yapılan eğitim yanlışlıklarının sonuçlarını topluma bakınca net bir şekilde görüyoruz. Öncelikle eğitim mutlaka “Milli” olmalıdır. Çağdaşlaşma adına, sözde barış adına, globalleşme adına verilen tavizler geleceğimizi kararttı.
İnternette okumuştum; Dünyanın ultra zengin adamlarının ve E-Bay, Google, Apple, Yahoo ve Hewlett-Packard gibi teknoloji devlerinin çocuklarını okuttuğu okulda "Eski usul eğitim" yapılıyor. Yani bu okulda bilgisayar, laptop, ya da tablet gibi hiçbir teknolojik alet bulunmuyor, akıllı tahtalar yerine eski kara tahtalar, tebeşirler, kağıt kalem gibi tamamen çocuğun tüm becerilerini ortaya koyacak eski malzemeler kullanılıyor. Ayrıca örgü ve dikiş iğneleri ve bazen de çamurla aktivitelerin yapıldığı ve tamamen çocuğun el becerilerini geliştiren bir çok ders var. Bunun dışında bolca oyun odaklı öğrenme ve hikaye anlatma var.
Kısacası bu okuldaki bir çocuk yemek yapmaktan tutun, dikiş dikmek, bahçede çalışmak, heykel yapamaya kadar bir çok konuda eğitiliyor.. Bu eski usul eğitim çocuğun el becerisinden zeka gelişimine kadar her şekilde katkı sağlıyor...Dünyanın en akıllı telefonlarını bilgisayarlarını üreten adamların, kendi çocuklarını teknolojiden uzak tutmalarının sebebi sizce nedir? Teknolojik her cihaz başta çocukları da zeka tembelliğine yol açıyor. teknolojiyle haşir neşir olan çocukların radyasyona maruz kalmalarının yanısıra, obeziteye yatkın olmaları ve daha saldırgan bir ruh hali içinde olmaları bir çok defa çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda dile getirilmişti...
Eğitimin vazgeçilmezi sevgidir. Bu da öğretmenin öğrenci ile göz göze gelmesi, ellerini tutması ve kalpten kalbe giden yolda o tılsımlı sıcaklığın oluşması ile mümkündür. Yıllardır eğitim sistemimizdeki denemeler bir sonuç vermedi ve geleceğimiz sıkıntıya sokuldu. Okullarımızda teknoloji adına yapılan yeniliklerin altı doldurulmayınca hüsran oluştu. Öğretmene olan güven azaldı. Siyasetin çirkin yüzü eğitimin içine girdi. Sonrasında olumsuzluklar diz boyu çoğaldı.
Sahi “Fatih Projesi” ne oldu?
Okullarımızda akıllı tahtalar çağdaşlaşmanın adı olmaya başladı.
O gözlerdeki tılsımı yok edince her şey bitti.
Artık karar verilmeli; eğitimde çizgi belirlenmeli ve öncelikle öğretmenler yeniden eski saygınlığına kavuşmalıdır.
Eğitim sistemimiz planlanırken ileri ve gelişmiş ülkelerden modeller alınmalı ancak millilikten asla taviz verilmemelidir.
Sevgili Öğretmenim,
Bütün yük senin omuzlarında!
Milli olmayı, doğru olmayı, dürüst olmayı, vatanı kutsal bilip; bayrağa saygı duymayı sen öğreteceksin.
Yeni bir eğitim öğretim yılı başlarken sizlere güveniyoruz. Bu vesile ile ülkemin her yerinde ülkülerimiz ve ideallerimiz için görev yapan bütün öğretmenlerimize aileleri ile birlikte sağlıklı ve mutlu bir yıl geçirmesini diliyorum.
Gündüz Aydın
27 Eylül 2015 Salihli