Son Üç Günde İran’da Ne Oldu? Ne Olacak? - Babek ŞAHİT
Ön Söz
Mayıs 2006 tarihinde İran’da yaşıyordum. İran devletine bağlı “İran” isminde bir gazete İran Türklerini aşağılayan bir karikatür yayınladı. Güney Azerbaycan Türkleri İran gazetesi karikatürüne itirazda bulundular ve Türklerin yaşadığı bütün şehirlerde ayaklanmalara gerçekleşti. İtirazlar öğrenci yurtlarından başlayıp İran’ı çalkaladı. İtirazlardan sonra Güney Azerbaycan Milli Hareketi mensupları olayları değerlendirmeğe başladılar ve genellikle evlerde yapılan toplantılarda Mayıs ayaklanması ele alındı. Genellikle herkes bir konu hakkında oy birdiler. Milli Hareket haber alanında zayıftır ve sesimizi dünyaya ulaştıramadık. Yani dar çevreler dışında kimse İran Türkleri isyanından haberdar olmadı. O günden sonra Güney Azerbaycan haberlerini uluslararası camiaya ulaştırmağa yoğun bir çaba başladı. Eskide haberlerimizi yansıdın diye kapı-kapı gezdiğimiz aksine bugün haber ajanslarının röportaj isteklerini değerlendirip bazen geri çevire biliyoruz. Son üç gün İran Türklüğü isyanının haber yansıtımına baktığımızda dünyanın önemli haber merkezlerinin dikkatini çeke bildiğimizi açıkça göre biliyoruz. Alt satırlarda son üç gün içinde İran’da neler oldu? Dünya basınında nasıl yansıdı? Önümüzdeki günlerde olaylar nasıl gelişe bilecek hakkında kısa ve öz bir analiz sunmağa gayret edeceğiz.
Konu Ne?
İran Radyo Televizyon Kurumuna bağlı ve devlet bünyesinde çalışan TV2 kanalında yayınlanan “Fitile” adlı çocuk programının geçen cuma günkü bölümünde, otelin pis kokmasından şikâyetçi olan ve Azerbaycan Türkçesiyle konuşan bir baba-oğulu gösterdi. Bu programda resepsiyon görevlisinin kendilerinin ağzının koktuğu yönünde yanıt vermesi ve baba-oğulun dişlerini tuvalet fırçasıyla temizlediğine yönelik hakaret dolu sözleri Türkleri cahil ve geriz zekalı gösterdi öyle ki diş fırçası ve tuvalet fırçası arasındaki farkı bilmiyor.
Bu yayından sonra sosyal paylaşım siteleri Güney Azerbaycan Türklerinin tepkisine neden oldu ve İran’da mevcut düzeni Fars ırkçılığıyla suçladı. Sosyal medyada tepkiler büyüyünce program yayından kaldırıldı ve TV2 yetkilileri özür diledi. Fakat bu Güney Azerbaycanlıların kızgınlığı yatışmadı ve çeşitli siyasi örgütler, sivil toplum kuruluşları, web siteler ve şahıslar Güney Azerbaycan Türklerini sokakta mevcut Fars ırkçılığına itiraza çağırdılar.
Ayaklanmadan Önce
9 Kasım Güney Azerbaycan Türklerinin ayaklanmasından önce genel psikoloji protestoların gerçekleşeceğini gösteriyordu. Ayaklanmadan birkaç gün önce Araznews’da yazdığımız bir yazıda İran Türklerinin yeni bir isyana imza atacaklarını söylemiştik. Bu dönemde resmi yetkililer ve kurumlar halkın nabzını ölçerek önlemeğe çalıştılar. Türklerin yaşadığı şehirlerin milletvekilleri olayı benimsemek istediler ve İran Meclisinde ardını tutacaklarına söz verdiler. İran resmi TV kanalları Türkçe şarkılar yayınlattı. Türklerin yaşadığı eyaletlerde valiler açıklama yapıp kardeşliğe vurgu yaptılar ve İran’ın nerdeyse tüm gazeteleri bu açıklamaları manşetlerine taşıyarak halkı sakinleştirmeğe çalıştı. Fakat ok yaydan çıkmıştı!
9 Kasım 2015
9 Kasım sabahı Güney Azerbaycan isyana uyandı. İlk itiraz İran’ın Urmiye Üniversitesi öğrencileri tarafından gerçekleşti. Öğleden önce Türk öğrenci Ziraat Fakültesi önünden toplanıp rektörlük binasına doğru yürüdüler. Ellerinde “Biz Türküz”, “Fars Irkçılığına Hayır”, “Azerbaycan Var Olsun / İstemeyen Kör Olsun”, “Türk Dili ResmiOlsun” gibi yazılar taşıyordular. Öğrenciler rektörlük binası önünde toplanıp ve açıklama yaptılar. Üniversite olaydan önceden haberdar olduğu için Urmiye Milletvekili ve İran Meclisi Milli Güvenlik Komisyonu sözcüsü Cavad Cehangirzade’yi üniversiteye davet etmişti. Cehangirzade öğrencilere konuşma yaptı ve sakin kalmalarını istedi. Fakat önceden protesto çağrıları şehirde dağıtılmıştı. Urmiye Üniversitesiyle aynı zamanda Tebriz Üniversitesi öğrencileri İran TV2 programını benzer sloganlarla protesto ettiler. 9 Kasım tarihinde saatler 16:00 civarını gösterdiğinde eş zamanlı Güney Azerbaycan şehirleri halkın isyan ve itiraz sahnesine çevrildi. Urmiye, Zencan ve Tebriz kentlerinde on binlerce Güney Azerbaycan Türkü sokaklarda sloganlar eşliğinde yürüdüler. “Haray Haray Ben Türküm”, “Türklere Karşı Irkçılığı Durdurun”, “Azerbaycan Milleti Çekemez Bu Zilleti”, “Türkçe Eğitim Dili Olsun”, “Biz Ölmeğe Hazırız”, “Zencanlılar Kan Verir / Türk Diline Can Verir” ve bunlara benzer sloganlarla caddeleri kapattılar. Marağa, Merend, Sulduz ve Erdebil kentleri haberi duyunca sokaklara indiler ve aynı sloganlar bu şehirlerde seslendi. İran Özel Hareket ve İran Polisinin sabrı tükendi ve göz yaşartıcı bombalar ve coplarla halka karşılık verdiler. Halk geri çekilmedi ve birkaç yerde halk ile polis arasında çatışma çıktı. İran yetkilileri bu durumu görünce plastik mermiler kullanılmağa emir verdiler ve polis sert bir şekilde Güney Azerbaycan Türkleri üzerine yürüdü. Yüzden fazla kişi gözaltına alındı, gece yarısı İran İstihbaratı öğrenci evlerine baskın yaptı ve ateş yatıştırılmağa çalışıldı. İran Radyo TV kurumu başkanı resmi özür mektubu yayınladı ve onlarca yetkili özürde bulundular.
Dünya Bu Defa Sesimizi Duydu
Ön söz bölümünde söylediğim gibi ilk defa değildir ki Güney Azerbaycan sokakları bu tür isyana tanıklık ediyordu. Mayıs 2006 yılında benzer ve daha şiddetli bir isyan gerçekleşmişti fakat dar çevreler dışında hiçbir kesimin haberi olmamıştı. İran’da yaşadığım sürede bir gün bir arkadaşla kâffede oturmuştuk ve konu Mayıs 2006 olayları idi. Bu arkadaş sonralar şüpheli bir kaza sonucu vefat etti, hayatı boyunca Türklük davası uğruna bir ayağı İranzindanlarında diğer ayağı dışarıda olmuştu. Böyle bir cümle söyledi: gördüğün bu caddelerde kan ırmak gibi akarsa dünyanın haberi olmadığı halde sanki hiç bir şey olmamış olacaktır. 9 Kasım akşamı Güney Azerbaycan artık bu evreni geçtiğini gösterdi. İngilizce yayın yapan önemli haber ajansları ve TV kanallarıyla beraber Türkiye’nin nerdeyse tüm haber ajansları ve bazı TV kanalları, Kuzey Azerbaycan haber ajansları ve TV kanalları, Rusça yayın yapan haber siteleri ve Arap dünyası medyası Güney Azerbaycan Türklüğünün ayaklanma haberini yaydı. Örnek için Güney Azerbaycan Türklerinin ayaklanma haberi bu haber ajanslarında yer aldı: BBC World, Wahington Post, Associated Press, Newyork Times, Radio Liberty, Al Jazeera, TRT World, Al Arabiye, MSN News, Yahoo News, Voice Of Amerika, Yeni Şafak, Akit, Ulusal Kanal, Bengü TV, Spuntik, Milliyet, Buffalobreeze, ANS Pres, Kanal24, APA News, OMAHA, CNS News, Big Story, Daily Mail, News Time, Herald Review, Türkistan, Musavat, Mehmetcik TV, Haber Her Gün, İnter Az, Avangart, Avrupa İnfo ve onlarca başka haber site ve TV kanalı kı sıralamağı pek zor hale gelmiştir. Böylece Mayıs 2006 Güney Azerbaycan ayaklanması aksine bu defa uluslararası haber ajansları dikkati Güney Azerbaycan’a çekildi.
10 ve 11 Kasım
10 ve 11 Kasım tarihlerinde İran Türklüğünün itirazları devam etti. Tebriz, Marağa ve Erdebil üniversitelerinde devam eden bu itirazlar Urmiye kentinde tekrar şehre çekildi. Urmiye Al Gadir voleybol stadyumuna bir voleybol maçı için giden Güney Azerbaycanlılar tekrar itirazı sloganlar seslendirdiler. Maç sonrası bu itirazlar stadyum dışına çekildi ve İran Özel Hareket Polisi sert bir şekilde tekrar Güney Azerbaycanlılara müdahil oldu. İran Arap Örgütleri resmi İran Türklerine resmi destek bildirgeleri yayınladılar ve İran Araplarından Türkler taraftarlığında sokağa çıkmalarını istediler. Güney Azerbaycan Milli Hareketi mensupları Arapların bu çağırışına olumlu yanıt verip kardeşçe tavır sergilediler. Otuz yılı aşkındır ki İran ile silahlı mücadele yürüten İran Halk Mücahitleri İran Türkleri taraftarlığında açıklama yaptılar. Azadi Sima TV kanalında açıklama yapan bu örgüt başkanı Meryem Recevi çağrışı Güney Azerbaycan Milli Hareketi mensupları tarafından olumsuz cevap aldı. Güney Azerbaycanlılara göre davaları tekçe İran yönetimine karşı değil ve Farsçılığı ön plana çeken ve Farsi zihniyetle ilerleyen her tür düşünce ile uzlaşmak imkânsızdır. Bu düşünce ister sol olsun ister sağ. İster İran muhalifi olsun isterse de İran yanlısı. 10 ve 11 Kasım günlerinde İran İstihbaratı birçok öğrenci evine baskın yaptı ve aktif öğrenciler ile faalleri gözaltına aldı. 11 Kasım akşamı yüzden fazla kişi İran İstihbaratı hücrelerinde sorgulanmaktadır. Fakat hala itirazlar tam anlamıyla yatışmamış.
Önümüzdeki Hafta
Önümüzdeki hafta İran Devrim Muhafızları ve İran İstihbaratının at koşuşturmalarına sahne olacaktır. Büyük bir ihtimalle kendilerince İran birliğini koruyan Şiilik öne sürülecektir ve Pan-Türkist isimlendirildikleri Güney Azerbaycan Milli Hareketi kuruluşları ve şahısları Şiilik düşmanı gösterilecektir. Öte yandan itiraza katılanlar Türk Devleti ajanları gösterilerek halk içinde korku salacaklar. Psikolojik zemin hazırlandıktan sonra Devrim Muhafızları’na bağlı Besic Örgütü milisleri sokak gösterisi planlayacaklar ve bu gösteriye devlet memurları ile lise öğrencileri zorla götürülecekler. Ancak planları bu defa ne kadar gerçekleşecek önümüzdeki hafta görünecektir. İran dışında sürgün hayatı yaşayan Güney Azerbaycan Milli Hareketi mensupları ise çeşitli ülkelerde İran’ı protesto edecekler, İmza kampanyaları başlayacak ve İran’da gözaltına alınan Güney Azerbaycan Türklerinin durumu uluslararası insan hakları merkezleri, Birleşmiş Milletler genel sekreterliği, Avrupa Birliği İnsan Hakları Komitesi ve Uluslararası Af Örgütü gibi kurumlara rapor edilecektir.
Önümüzdeki Aylar
Düne kadar çeşitli ideolojiler Güney Azerbaycan coğrafyasında gövde gösterisi yapmalarına rağmen artık bu coğrafyada baskın düşünce Türkçülük olmuştur. Önümüzdeki aylarda Tebriz Traktör Futbol takımı maçları, Urmiye Voleybol maçları ve çeşitli toplumsal etkinlikler tekrar Güney Azerbaycanlıların gövde gösterme sahnesine çevrilecektir. Fars İran muhalifleri kısa süreli Farsçı düşünce söylemlerini değiştirecekler. İran konusunda çalışan ve Güney Azerbaycan’ı ihmal eden kurum ve kuruluşlar tekrar yeniden okunuşa başvuracaklar. İran Devrim Muhafızları Güney Azerbaycan’da Türk-Şii kimliği eksenli çalışmaların yoğunlaştıracaklar ve Güney Azerbaycan Türklüğü tekrar İran Meclisi seçimlerinde İran siyasetinde gövde gösterisi yapacaktır.