Eskişehir Türk Ocağı II. Gençlik Kurultayı
16 – 17 Mayıs 2009, Eskişehir
SONUÇ BİLDİRGESİ
Eskişehir Türk Ocağı tarafından 16 -17 Mayıs 2009 tarihleri arasında TÜLOMSAŞ Toplantı Salonlarında düzenlenen II. Gençlik Kurultayı’nda, iki gün boyunca beş oturum halinde yapılan toplantılarda, yurt içinden ve yurt dışından katılan gençlerimiz tarafından “Bütün Yönleriyle Eğitim” ana başlığı altında eğitimle ilgili çeşitli bildiriler sunulmuş ve tartışılmıştır. Bildirilerde ele alınan başlıca konular; eğitimle değişme, küreselleşme, kalkınma, ekonomi, politika ilişkileri; okul öncesinden üniversiteye eğitimle ilgili başlıca meseleler, eğitimde öğretmenin yeri, eğitim ve öğretimle ilgili yeni yaklaşımlar, yabancı dil ve Türk Dili ve edebiyat öğretimi gibi başlıklar altında toplanmaktadır. Birden çok bildiride üzerinde durulan konulardan birisi de üniversitelerin; bilim zihniyetinin gelişmesinde, kalkınma sürecinde ve ülke yönetimindeki rolleri olmuştur. Sunulan bildiriler ve yapılan tartışmalar sonucunda aşağıda maddeler halinde verilen konularda mutabakat sağlanmış olup, bu konuların kamuoyu ile paylaşılmasına karar verilmiştir.
- Okul öncesinden üniversiteye kadar eğitimin aslî gayesi üzerinde yeniden düşünülmeli ve eğitim; öncelikle “insanın şahsiyetinin geliştirilmesi süreci” olarak ele alınmalıdır. Eğitimde temel amaç; “iyi insan yetiştirmek”, “bilgi aktarmaktan ziyâde öğrencilerin bilgi üretme becerilerinin geliştirilmesi”, “ferdî ve sosyal kimliğin inşâsı” olmalıdır.
- İnsan, bir ülkenin sahip olduğu en önemli ve değerli kaynaktır. Ülkelerin zenginlik, kalkınmışlık ve gelişmişliği, insana yaptıkları yatırımla ölçülmektedir. Eğitim, her türlü politik mülâhazadan uzak, millî bir politika ve strateji konusu olarak ele alınmalıdır.
- Eğitim plânlaması ve uygulaması esas olarak millî olmalı, ancak evrensel boyuta da ulaşabilmelidir. Millî amaç ve hedeflere yönelik ve evrensel boyuta ulaşabilecek eğitim için uygun yeni organizasyonlara ihtiyaç vardır.
- Küreselleşmenin getirdiği fırsat ve tehditler göz önüne alınarak, ülkemizin; köklü ve zengin târîhî tecrübesinden de istifâde etmek suretiyle, bütün insanlığa huzur, sükûn, refah, emniyet ve adâlet temin edecek yeni bir küresel nizâmın kurulmasına öncülük etmesini sağlayacak eğitim ve kültür politikaları geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.
- Eğitimin en esaslı unsurlarından birisi de, öğretmendir. Geleceğin güçlü ve müreffeh Türkiye’sini inşâ edecek donanımlı nesillerin yetiştirilmesi, ancak gerekli imkân ve kâbiliyeti haiz öğretmenlerle mümkündür. Bu itibarla, öğretmenlerimizin, eğitimlerinden özlük haklarına kadar, karşı karşıya bulundukları bütün sorunlar etraflıca tartışılmalı; gerekli tedbirler, hiç vakit kaybedilmeden uygulamaya konulmalıdır.
- Türkiye, sadece Türkiye’de yaşayan vatandaşlarının değil, Türkiye dışında yaşayan vatandaş, soydaş ve akrabalarının da eğitim süreçleri, eğitim plânlamaları ve organizasyonları ile ilgilenmek zorundadır. Bu itibarlâ, yurt dışında yaşayan Türklerin ve çocuklarının eğitiminde, onlarda millî kimlik ve âidiyet duygusunu kuvvetlendirip, sürdürecek politikalar geliştirilip, uygulanmalıdır.
- Üniversitelerin eğitimdeki rolleri yeniden düşünülmeli; bilgi üreten, ürettiği bilgiyi toplumla paylaşan, topluma karşı sosyal sorumluluk sahibi, toplumsal kalkınma ve gelişme sürecinin temel aktörü olan bir üniversite anlayışı geliştirilmelidir.
- Meslekî ve teknik eğitim geliştirilmelidir.
- Kaynak sahiplerinin, zenginlerin eğitime katkıları zorunlu hâlé getirilmelidir.
- Eğitim, para kazanılarak zengin olunacak bir işletme alanı olmaktan çıkarılmalıdır.
- Milli Eğitim’de dînî eğitimin yeri ve boyutu yeniden tartışılmalı ve olması gerektiği ölçüde yer almalıdır.
- Millî Şuur’un teşekkülündeki en önemli âmillerden birisi olan “Türkçe” ve “Türk Dili ve Edebiyâtı” eğitimi yeniden tanzim edilmeli; bu asil gâyeye uygun olarak hazırlanacak müfredat “devamlılık” ve “bütünlük” içinde uygulanmalıdır.
- Eğitim sadece okullarda gerçekleştirilebilecek bir faâliyet değildir. Toplum; çevre eğitimiyle, yâni sinema, basın-yayın, televizyon yayıncılığı, dergiler, yarışmalar, kurumsal ilişkiler vb. vasıtalarla okul eğitiminin amaçlarına hazırlanmalı; okul eğitimi, bu tür “çevre eğitimi” araçlarının faâliyetleriyle desteklenmelidir.
- Okul eğitiminde toplumsal eşitsizlik vücûda getiren her türlü düzenleme ve faâliyete derhâl son verilmeli; eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.