Diyarbakır Mitingi Hakkında Basın Açıklaması
Bazı çevrelerin “tarihî” bir olay olarak nitelendirdiği Barzani’nin Diyarbakır ziyaretini esefle karşılıyor ve soruyoruz:
Çözüm süreci adı altında Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin lideri Barzani’nin hem de Diyarbakır’a davet edilerek hangi mesajlar verilmek istenmiştir?
Türkiye, kendi bölgesinde dahi gücünü kaybeden, her halükarda Türkiye’nin yardımı olmadan ayakta duramayacak bir yapıdan mı medet ummaktadır?
Barzani’yi Türkiye’nin bir iç meselesinde aktör olarak görmek ve ondan imdat beklemek “Büyük Türkiye”ye, bölgesel güç olma iddiasındaki Türkiye’ye yakışıyor mu?
Sayın Başbakanın ağzından Kuzey Irak için çıkan Kürdistan kelimesi malum çevreler tarafından kolayca Birleşik Büyük Kürdistan’a dönüştürülecektir. Barzani’nin Diyabakır’a Kürdistan demesi henüz daha başlangıç. Bu konunun uzun uzun düşünüldüğünü ifade eden “hükümet aklı” bu gerçeği görememiş midir?
Görülen odur ki, sürecin başında terör örgütü liderini meşru muhatap konumuna oturtan anlayış, PKK ve Suriye’deki oluşum karşısında Barzani ile ittifak kurarak yeni bir yapılanmaya gitmektedir. O halde, Türkiye’nin mevcut yapısının dışında bir Türkiye-Kürdistan federasyonu mu kurulmak istenmektedir?
Bu hayali kuranlar şunu bilsin ki Türk milleti böyle fantazilere asla itibar etmeyecektir.
Çözüm süreci adı altında, bu milleti ve bu ülkeyi 30 yıldır yabancı güç odaklarının destekleriyle uğraştıran, sadece askerlerimizin polislerimizin değil Kürt etnisitesine mensup vatandaşlar dahil binlerce kişinin kanına giren eli kanlı bir örgüt masumlaştırılmaya çalışılmakta, genel affın yolu hazırlanmaktadır.
Terör örgütü destekçiliği sabit bir türkücünün Türk askeriyle çatışmada ölen PKK’lılar için yaktığı ağıtlar için bazı devlet ricalinin gözyaşı dökmesi şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır.
Bu vatanda kardeş kanının akmasını hiçbir insaf ve vicdan sahibi istemez. Ne var ki, siz kan dökülmesini mi istiyorsunuz propagandasının arkasına sığınarak milletin büyük çoğunluğunun duygularını hiçe sayamazsınız.
Yetkililere tekrar hatırlatıyoruz:
Çözüm adı altında ortaya konulan uygulamalarla etnik milliyetçiliğin kışkırtılmasının çözülmeye yol açacağını göremeyenler tarihî bir vebalin sorumlusu olacaktır. Milletin değerlerinden habersiz kozmopolit tabakanın yol göstericiliğinde varılacak nokta hüsran olacaktır. Türk milleti sabırlıdır, vakurdur. Bu topraklarda bin yıldır kesintisiz süren hâkimiyetinin tartışılmasına, bu toprakların Türklüğünün red ve inkârına izin vermeyecektir.
TÜRK OCAKLARI GENEL MERKEZİ