Bahar geldi sandım deli gönlüme,
Azatlık çiçeklerim gülümsedi ölüme,
Kimdir kan saçan en yahşi günüme.
Yalnızlığın karesini gergefimde işlerim,
Hocalı ‘da kayboldu Turan düşlerim.
Dolaşırım dağlarında Yesevi yurdum,
Yıllar yılı apansız hayalin kurdum,
Yâd eller dokunmuş sana, vuruldum.
Kafkas dağlarını gergefimde işlerim,
Semerkant’ta kayboldu Turan düşlerim.
Ülkümdü dilde fikirde işte birlik,
Türkistan ‘da yoktu Türk’e esirlik,
Coğrafyamda sağlanacakken dirlik!
Sokak ortası idamları gergefimde işlerim,
Uygur elinde boğuldu, Turan düşlerim.
Yavru vatanı tanımazken atan
Küvette kıyılmış sabidir yatan
Türklük kokan bir adadır batan
Denktaş’ın çileli yalnızlığını gergefimde işlerim.
Akdeniz’de karaya vurdu Turan düşlerim.
Haziran – 2006
Kaderi ve kederiyle yapayalnız bırakılan son başbuğun ardından nutuklar söylenmeye başladı bile. Türklük davasına adanmış ömrü getirilmezken dile, göz ardı edilirken çektiği çile, yazarçizer kadrosunun paralı kalemşorlarının son yazıları sadece hile!
Fatma GÜLŞEN
İzmit Türk Ocağı