Mabedimden şahlandı ezan bir seher vakti
Zalimin uyanıklığı baştan aşağı şeytani
Kana bulanmış Kenan ili
Azgın istekleri yol gösterir Gayya vadisini
Dün sabah doğmadı mı şarkın güneşi?
Ağladı Osmanlı yetimleri Beyt-ül Ahzen misali
Arzdan arşa görünür Yusufların kanlı gömlekleri
Yusuf niyetlilere göründü vuslat meleği
Ecdadın geçtiği yerlere uzandı Türk eli
Düşene el vermeden durur mu Türk eri?
Kapayabilir mi esaslı hatunlar gözlerini?
Ninni niyetine dinlenir kurşun sesleri.
Gölgesi uzun,ömrü kısa ey asr vaktinin güneşi!
Şahitsin sen bunun adı merhametin katli
Affeder mi zulmü merhametin kalbi
Her kapı önü bir yas yeri
her köşe başında bir yetim serzenişi.
Yusuf’un hasreti millemişti Yakub’un gözlerini
Şimdi hatırlatır mazlumlar Yusuf’u Bünyamin’i
Kuyudakinden farksızdır toprağın üzerindekinin hali,
Tedbirimizi alt etse de Allah’ın takdiri,
Saklıdır yarınların evlatlarına bir muradı ilahi…