İNSAN TİCARETİ SARMALINDA NÜFUS VE GÖÇ
“İnsan Ticareti Sarmalında Nüfus Ve Göç” konulu 30.01.2025 tarihli Perşembe Sohbetinde Eskişehir
Büyükşehir Belediye Başkanlığı Uzmanı Dr. Cumhur HAVAN yer aldı. Sayın HAVAN konuşmasında
özetle “İnsan ticareti, modern dünyanın en büyük insan hakları ihlallerinden biri olup, günümüzde
küresel çapta ciddi bir toplumsal sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Uluslararası hukuk ve sınır
aşan suçlar bağlamında sıkça ele alınan bu olgu, genellikle insan kaçakçılığı ile karıştırılmakta ve
sosyal politika perspektifinden yeterince incelenmemektedir. Ancak insan ticareti, yalnızca hukuki bir
suç ya da sınır aşan yasa dışı bir faaliyet olmanın ötesinde, toplumsal eşitsizlikler, yoksulluk,
ayrımcılık ve yapısal güç ilişkileriyle doğrudan bağlantılı bir meseledir. Bu nedenle, insan ticaretine
karşı geliştirilen politikaların yalnızca cezai tedbirlerle sınırlı kalmayıp, mağdurların topluma yeniden
kazandırılması, korunması ve bilinçlendirme çalışmaları ile desteklenmesi büyük bir önem
taşımaktadır.
İnsan ticaretiyle mücadelede en büyük zorluklardan biri, bu suçun doğası gereği dinamik ve sürekli
evrilen bir yapıya sahip olmasıdır. Teknolojik gelişmeler, küreselleşme, yoksulluk, göç hareketleri ve
sosyal eşitsizlikler, insan ticareti vakalarının artmasına ve yeni biçimlere bürünmesine neden
olmaktadır. Bu noktada, mücadelede yaşanan en temel sorunlar arasında koordinasyon eksikliği,
eğitim ve farkındalık yetersizliği yer almaktadır. Uluslararası standartları yakalamak ve etkin bir
mücadele stratejisi geliştirmek adına Türkiye Cumhuriyeti, Göç İdaresi Başkanlığı önderliğinde çeşitli
hukuki ve kurumsal önlemler almakta, mağdurların korunmasına yönelik sosyal politikaları
güçlendirme yönünde adımlar atmaktadır.
Özetle, insan ticareti, eşitsiz güç ilişkilerinin en sert biçimde tezahür ettiği, özellikle kadınları ve
çocukları hedef alan küresel bir sorundur. Çocuk ve organ ticaretinde ekonomik ve sosyal
güçsüzlük faktörleri belirleyici olurken, fuhuş amaçlı insan ticaretinde cinsiyet eşitsizliği ve
patriarkal toplum yapısı başlıca etkenler arasında yer almaktadır.
Sonuç olarak, insan ticaretiyle mücadele sadece cezai yaptırımlarla sınırlandırılamaz; aynı zamanda
sosyal politikaların güçlendirilmesi, mağdurlara yönelik koruyucu ve destekleyici mekanizmaların
oluşturulması, toplumsal farkındalığın artırılması ve önleyici tedbirlerin yaygınlaştırılması
gerekmektedir. Bu bağlamda, insan ticaretinin önlenmesi için devletler, sivil toplum kuruluşları ve
uluslararası örgütlerin iş birliği içinde hareket etmesi kaçınılmazdır.” Dedi.
Büyük bir ilgiyle takip edilen ve çok sayıda sorulan Soru ve cevaplardan sonra Ocak
Başkanımız Prof. Dr. Nedim ÜNAL konuşmacıya ŞÜKRAN BERATI takdim etti.