25-27 Ekim 2019 Amasya'daki Aydınlar Ocakları Şurasından sonra, 16 Ekim 2019 tarihinde Adana'da da Türk Ocakları Bölge Toplantısı yapıldı. Her iki Kuruluş'un Adana Başkanlığını yapmış bir kişi olarak, hem toplantılara katılmak, hem de toplantıları değerlendirmek benim için olması gereken bir durumdur.
Türk Ocakları Adana Bölge Toplantısı ile ilgili düşüncelerim şöyledir:
Her şeyden önce, Adana Türk Ocağı, çok güzel bir ev sahipliği örneği gösterdi. Ağırlama, eşgüdümlü çalışma, uyumlu bir yönetim ile gerçekten herkesin takdirini kazanan Adana Türk Ocağını, başta Başkan Ömer Volkan ÇİÇEK olmak üzere tüm Yönetim ve emeği geçenleri kutlar, başarılarının devamını dilerim.
Çevre illerden ve ilçelerden 17 Şube'nin katıldığı toplantıda, Adana Şube Başkanı ve Genel Başkan Mehmet ÖZ, açılış ve kapanış konuşması yaptılar. Ayrıca, Şubeler adına da birer konuşma yapıldı.
Bölgemizin konumu nedeni ile Suriyeliler meselesi en çok konuşulan konu idi. Bu konuda, çevre illerimizin durumunun ne kadar sıkıntılı olduğunu ayrıntıları ile öğrenmiş olduk. Şubeler adına yapılan konuşmalardan öyle anlaşılıyor ki; Suriyelilerin mutlaka ve bir an evvel ülkelerine dönmeleri gerekir. Suriyelilerin ülkelerine bir an evvel dönmeleri, aslında, kendileri için de en doğru hareket olacaktır. Çünkü, aynı ortamda, ama birbirinden kopuk ve birbirine uyum imkânı olmayan kesimlerin bir arada yaşama durumu olamaz. Çevre illerimizde, Suriyeli sıkıntısı had safhaya ulaşmış bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu meseleyi bir an evvel çözmesi şarttır. Türk Ocakları Bölge şubelerinden gelen feryatlar bu şekildedir.
Bu konuda, Türk Ocakları Genel Merkezi de Suriyelilerin bir an evvel gitmesi gerektiği yönündedir. Genel Başkan Mehmet ÖZ'e göre, Türk Milleti'ne yakışır bir tarz ile Suriyelilerin memleketlerine gönderilmesi gerekir.
Toplantıdan çıkan diğer bir sonuç da, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ile ilgilidir. Çevre illerimiz arasında, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ile ilgili adeta bir sahiplenme yarışı oldu ki, bu durumu herkesin görmesini isterdim. Adana Türk Ocağı'ndan başlayarak il bazında sahiplenme, tüm Şubeler tarafından artırılarak devam etti. Gazi'nin bölgemizde her il ve ilçede bıraktığı izler, ortaya muhteşem bir sahiplenme duygusu ile kondu. Mehmet ÖZ Bey, sonunda, ben de Samsunluyum ve 19 Mayıs 1919'u unutmayın diyerek sahiplenmeye katkı sundu.
Amasya'daki Aydınlar Ocakları Şurasından sonra, Adana'daki Türk Ocakları Bölge Toplantısında da, Mustafa Kemal ATATÜRK coşkusu, ŞUBELER ARASINDA en üst seviyede idi.
Toplantı, kısa sürdü. Gönül isterdi ki, bir kaç güne yayılan bir toplantı olsun ve konuşmacı sayısı daha çok olsun. Çünkü, katılımcıların çoğunu tanımam nedeniyle, özelliklerini de bilmekteyim. İyi yetişmiş ve fikirlerinden yararlanabileceğimiz kişilerin de konuşması elbette tüm katılımcılara katkı sağlardı.
Diğer bir gözlemim, şube yöneticilerinin çoğu değişmiş ve yeni kadrolar oluşmuş ki ben bunu çok yararlı görüyorum. Devir teslim konusunda sıkıntı yaşanmadığı müddetçe, Seçimli Kurumlarda değişimlerin yararlı olacağını daima kabul etmişimdir. Eskilerin de tecrübelerinden yararlanarak, yeni kişilerin görev almaları her zaman ilgili kuruma güç verir.
Bu konuda, Adana Türk Ocağı örnek oluşturmaktadır. Çünkü, Toplantıda, 3 Eski Adana Başkanı bulunmuş ve mevcut yönetime destek vermiştir. Adananın diğer Eski Başkanları da mazeretleri nedeni ile katılamamışlardır.
ÖNEMLİ OLAN KURUMLARIN YAŞAMASIDIR, KİŞİLER GEÇİCİDİR.
Kaynak: http://www.5ocakgazetesi.com/yazi/turk-ocaklari-adana-bolge-toplantisi