Yüreğimiz yandı, acımız büyük… 27 Şubat 2020’de, Rusya destekli Suriye uçakları, İdlib’de Mehmetçiklerimize saldırdı. Onlarca şehit var. Ruhları şad olsun, ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Suriye, artık dünkü gibi olmayacak; olmamalı. Suriye’de yaşanan insanlık dramının yükünü büyük ölçüde çeken Türk milletinin sabrı taşmıştır. Bizim evlatlarımız can veriyor. Biz bedel ödüyoruz. ABD bir yanda, Rusya öbür tarafta Suriye’yi paylaşıyor; Türkiye, Esed katilinin, PKK uzantısının yerinden ettiği Suriyelilere bakmak zorunda bırakılıyor. Coğrafyamızı paramparça eden emperyalist güçler, kendi savaşlarını Müslümanların kanları ve kaynakları üzerinden yürütüyor. Biz ise kırk katırla kırk satır arasında tercihe zorlanıyoruz.
Şunu iyi biliyoruz: Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Çıplak gerçek budur. Diplomasi, ittifaklar elbette lazım ama ne Rus’un ipiyle kuyuya inebiliriz ne de Amerikalının… Türk’e kefen biçmeye kalkmanın bedelinin ne olduğunu dosta, düşmana en sert şekilde göstermekten başka çıkar yolumuz yok. Devleti yönetenler ve siyasetçilerimiz iç siyasetin çıkmaz sokaklarından dolaşmaktan, vakit israf etmekten vazgeçsinler. Aksi takdirde tarih ve millet önünde sorumlu olurlar. Kimse, Türk milletine reva görülen bu muameleyi sindirmemizi, geçiştirmemizi beklemesin. Bunun hesabı en ağır şekilde sorulacaktır. Türk’e kefen biçmeye kalkışanlara bedel ödetilecektir.
Elbette akılla, sağduyuyla ve hesaplı bir şekilde hareket edeceğiz ama bu, yapılan alçaklığa boyun eğeceğimiz anlamına gelmeyecektir. Eminiz ki, el’an kahraman ordumuz gereken cevabı vermektedir ve vermeye de devam edecektir.
Türkiye, artık bir ve beraber hareket etmek zorundadır. Tıpkı Millî Mücadele döneminde olduğu gibi… Sayın Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, CHP, MHP, İyi Parti liderleri ve Türk milletinin birliği, vatanın bütünlüğü ortak paydasında buluşan bütün siyasiler, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, basın yayın kuruluşları tek ses, tek yürek olmalıyız.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, artık “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır.”. Türkiye’nin savunması artık Suriye’nin kuzeyinden, Irak’ın kuzeyinden, Doğu Akdeniz ve Libya’dan geçmektedir. Beğensek de beğenmesek de durum budur.
Muhalefet de artık, geçmişte yapılan hatalara takılıp kalmadan bu yeni duruma göre tavır almak ve vatan müdafaasında ikaz görevini yaparken birlik ve beraberliğimizi pekiştirme hususunda da gerekli desteği vermelidir. İktidara düşen, siyasi mücadeleyi bir tarafa bırakıp muhalefetten gelen seslere de kulak vererek ortak aklı devreye sokmaktır.
Unutmayalım: Başka Türkiye Yok. Biz Hep Birlikte Türk Milleti’yiz, Türkiye’yiz.