Şafağın sökmediği yerlere bak,
Çocuksu arzularımızdan ne kadar ırak,
Ne bir işaret taşı var ne de bir durak,
Karanlıklardan bilinmezlere uzanarak,
Sinsice giden yollar var.
Kuzunun meleşmesi, kelebeğin uçması,
Arıların çiçekten çiçeğe koşması,
Çılgınca akan suların coşması,
Bir balanın gülşende şad olması,
Özlemlerin ötesinde yatar.
Güneşin doğup battığı ufukları unuttuk,
Can pazarında, aşımızı kanımıza kattık,
Evladı ayalı bir kenara bıraktık,
Gönlümüzde bir vatan kurtarmak yatar.
Neyleyelim, payımıza düşmüş acılar,
Ne can yanar artık, ne de yürek sızılar,
Ak kâğıda, kara kara düşer yazılar,
Tecellinin ötesinde, kara talihimiz var.
Koyup gitmek ar geliyor kardeşim,
Hak yaratmış, ben burayı sevmişim,
Bu vatana onca şehit vermişim,
Ayrılamam billah, ölene kadar.