Muhsin Başkan’ın Ardından
Duyanlar her yandan döküldü yola
Ekipler Göksun’da ayrıldı kola.
Sığınsa kuytuya, tutunsa dala
Hidayet Allahtan, haber agâhtan.
Keş Dağında tipi çevirdi sise,
Devlet-Millet tetik, zaman salise.
Var mı ola bunda hile desise
Ne iz, ne yol, ne ses yoktur ervahtan.
Kimimiz üşüdük, kimimiz yandık,
İrkildik, sarsıldık, aslı yok sandık,
Olur-olmaz söze, habere kandık,
Bize acı gelen tecelligahtan.
Yüreğimiz korlu, başımız karlı,
Gönlümüz perişan, âlem efkârlı.
Sessiz bekleyişte binler şekvarlı,
Kaza da kader de ancak Allahtan.
Milyonca sinede çarpan tek yürek,
Zihinler kilitli, söze ne gerek.
Kırıldı âlemden bir orta direk
Tekbirlerle döndük feryad-ı ahtan.
Keş Dağı anıla ‘yiğit düşeği’
Doruğun döşünde kardan döşeği
Türk-İslam mürşidi, dava fişeği
Erenler yurduna kaydı nagahtan.
Otuz altı yılın ancak adı var
Ne düşünsem neye baksam tipi, kar
İmir neyler kışa dönerse bahar
Teselli ararız fani nigahtan.
Mustafa İMİR
10 Nisan 2009, Ankara