"..Dört nisan doksanyedi, alelade gün değil,
Kara günsün, kara gün bu bir gerçek, kin değil,
O kadar karasın ki tarifin mümkün değil
Başbuğ’ un başımızdan çekildiği günsün sen,
Dünyanın başımıza yıkıldığı günsün sen!.." (Ozan Arif)


4 Nisan 1997'de ömrünü Türk milliyetçiliği mücadelesine adayan Başbuğ amacına varmıştır.
Ankara o gün şuurla mahşeri bir kalabalıkta şahlanmıştır.
Kortej 18 kilometre yol katederken; Berlin ile Bakü'yü, Amsterdam ile Ahıska'yı, Brüksel ile Semerkant'ı, Viyana ile Ötüken'i tesmsil eden Türkler, anavatanda soydaşlarının yanında yer almıştır.

Başbuğ; tam O'nun istediği gibi selamlanmıştır.

Başbuğ'un hayata veda edişi, büyük bir boşluk doğurdu. Sadece lideri olduğu MHP'de değil. Türk siyasi hayatında da, büyük bir boşluğa sebep olan merhum Başbuğ'u herşeyden önce bir "denge" adamı olduğu unutulmamalı.

80 yıllık fırtınalı bir hayatın muhasebesini yapmak isteyenler, ihtilalin "Kudretli Albay"lığından, Türk aleminin "Başbuğ"luğuna kadar uzanan yolun her kilometre taşında, çileyi, başarıyı, vatanperverliği ve inancı bulacaklar.

Başbuğ, 21'cini yüzyılın bir "Türk asrı" olması için çalışmak gerektiğini, bunun da akılcı politikalar izlemekle mümkün olduğunu söylüyordu.

"Bu amaçla Türkiye'nin ABD, AB ve Rusya ile dengeli ilişkiler kurması gerekir" diyordu.

Bugünlerde olduğu gibi zamanın Cumhurbaşkanı Özal, Amerika seferinde şöyle demişti "Ben Türkiye'nin Cumhurbaşkanıyım. Ama benim anam Malatyalı'dır. Belki bende Kürdüm."

Talabani de, 26 Mart 1991'de Alman Der Spiegel dergisinde söyleşisinde, Özal'ın kendisine "Kürtlere özerklik vereceğine" söylemişti.

Başbuğ, her zaman Türk Kürt kardeşliğini dış güçlerin ve çıkar çevrelerinin bozmak istediğini söylerdi.

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti Atatürk ve yol arkadaşları tarafından kurulumuştur. Bu kuruluş Doğulu-Batılı halkımısın katımıyla yapılmıştır.

O zamanlarda Federasyon söz konusuydu. Ama kimler tarafından bu sözkonusu ediliyordu(?) İngilizler tarafından!
Ve onların dürtükledikleri cansuslar tarafından. İngilizlerin kışkırtmasıyla İstanbul'da Kürt Şerif Paşa isminde birisinin başkanlığında, Kürt Teali Cemiyeti diye bir cemiyet kuruldu.
Kurduran İngilizler, İngiliz emperyalistleri!

O bakımdan, federasyon sözleri çok yanlıştır. Bu sözleri söyleyenler bilerek, bilmeyerek memleket ve millete zararlı bir davranış içine girmektedirler.
Gaflettir!!!"

"Ülksü ile yaşayacak" olan büyük "Başbuğ", nur içinde yat, mekanın cennet olsun...

"..Gemi var kaptan yok uzakta sahil,
Cahilmiş tayfalar topyekün cahil
Sahi sen bunlarla hepisi dahil
Nasıl bu davayı güttün Başbuğ'um.." (Ozan Arif)

ÖZGÜR ÇELİK/ALMANYA