EYVAH BELÇİKA PARÇALANIYOR!
Esasen bir devlet olmaktan daha çok bir şirkete benzediği açık seçik ortaya çıkan Belçika: yani AB’nin merkez karargahının bulunduğu ülke, parçalanmanın eşiğine geldi. Kendilerini daha çok Fransızlara yakın hatta Fransız hisseden ülkenin güneyinde yoğunlaşan Valonlar Fransa ile birleşmeye sıcak bakıyormuş. Aynı şekilde kuzeyi oluşturan Flamanlar ise kültürel ve ırki bakımdan Hollanda’ya yakınmış ve Hollandalılar Flamanların Hollanda’ya katılmasını istiyormuş.
Bir de başkent Brüksel’in (bu kent aynı zamanda AB’nin de Başkenti oluyor) dahil olduğu bir üçüncü bölge var ki, bu üçüncü bölge halkının ekserisini oluşturan birlik yanlısı vatandaşlar bölünmeye karşı ortak bir tavır geliştirmek amacıyla, AB’nin payitahtının halkı olduklarını unutarak bir ilkel davranış örneği sergilemişler ve bayrak ve milli marşlara sarılmışlar.Bu ilkelilikten dolayı bayrak satışları dörde katlanmış, Belçika milli marşı “Brabonconne” internetten en çok indirilenler arasında ilk sıralarda yer alıyormuş şu sıralarda.
Yani AB kendi evinde birliği sağlayamamış; onca kültürel müşterekliğe rağmen tamamen “ilkel insanlara mahsus bir takım değerlerden (!) hareket eden Flamanlar ve Valonlar, AB projesinin hilafına şimdi ayrılmak istiyorlarmış.
Ayrılma gerçekleşir mi? Belki gerçekleşmez ama şu gelinen noktada yaşananlar, AB’nin bölünmesi değil, bölünmemeyi garanti ettiğine dair tüm inançların geçerli olmadığını göstermeye yetmekte.
Ve yine zenginliğin, refahın, bölünmenin önündeki en büyük engel olduğuna dair tezleri de çürütmeye yetecek kadar zengin laboratuar sonuçları sunuyor bizlere, şu sıralarda Belçika.
Bize ne kardeşim Belçika’dan diyemiyoruz. İçeriden bazıları AB ‘ye tam üyelik gerçekleşirse bölünme riskimizin tamamen berhava olacağını öteden beri bize propaganda ediyorlardı; bu bakımdan “bize ne!” diyemiyoruz.
Yine bir zamanlar -hani unutmuşsunuz diye hatırlatıyoruz- bizde de Kıbrıs için Belçika modeli öneriliyordu.
Olsun yine de AB bizim için medeniyet projesi olarak “kızılelma” hüviyetini muhafaza edecek gibi görünüyor. Çünkü şimdiye kadar kimsenin anlamadığı şekilde, bu hedef “İslamcı” için de bölücü için de liberal için de ve hatta asker için de kutsal bir hedef olarak takdis edilmiş bulunuyor.
Varsın Belçika bölünüyormuş olsun. Ne çıkar bundan?! Hem bizim halk kültürümüzde bir de deyimimiz var ve konuya “cuk” diye oturuyor.
“Kendi başını bağlayamayan, gelin başı bağlarmış”. Varsın AB kendi evini düzenleyemesin. Bizi düzenler, bizim başımızı bağlar.
Hem başımızı öyle bir bağlar ki, Fransızların kullandığı, bizi tüm iffetini ve ziynetini Avrupalı’ya teslim etmeye razı olmasına rağmen Avrupalı’nın “viagra bile olmaz” dediği bir kız olarak resmettiği seçim afişine inat, biz AB yolunda ilerlemeye yine de devam ederiz.