Genel Sekreterimiz Prof. Dr. Orhan Kavuncu’nun Başkurt ve Tatar Gençlerine İlişkin Açıklaması
Başkurt ve Tatar gençleri, Ord. Prof. Dr. Zeki Velidi Togan hakkında Nazi Almanya’sıyla ilişkisi olduğu için soruşturma açılmasını isteyen Rus Halk Meclisi üyesi Andrey Nazarov’u protesto ettiler. Dünya Başkurtları Kurultayı Gençlik Kolları Başkanı Timur Lokmanov ile Uluslararası Tatar Gençlik Forumu Başkanı Ruslan Aysin yayınladıkları bildiride, Zeki Velidi’nin şahsiyetini ve onun bilimsel değerini anlamanın, Türkoloji alanındaki hizmetlerini bilmeyenler için, kolay olmadığını anlattılar. Gençlik liderleri bildirilerinde özetle şöyle dediler:
“Zeki Velidi Togan, Umumi Türk Tarihi, Hatıralar, Tarihte Usul, Türkistan gibi kitaplarıyla Türk Dünyası Gençliği için gerçek bir rehberdir. Zeki Velidi’yle Nazi Almanya’sı arasında bir ilişki kurarak adını karalamaya çalışan Nazarov’un gensoru talebini protesto ediyoruz. Ülkemiz yöneticilerini de bu asılsız suçlamanın sahibi milletvekilini cezalandırmaya davet ediyoruz.”
Duma üyesi Nazarov’un gerçekten de Zeki Velidi hakkında eksik ve objektif olmayan bilgilerle hareket ettiği anlaşılıyor. Zeki Velidi, 1890 yılında doğdu, ciddi bir tahsilden sonra Duma üyeliğine kadar yükseldi. 1917’de Bolşeviklerin vaatlerine inanarak İdil Ural ve Türkistan Türklüğü için bağımsızlık arayışına girdi, komünistlerin vaatlerini yerine getirmeyeceğini anlayınca Türkistan’a inerek oradaki istiklâl mücadelelerine katıldı. Bolşeviklerin 1920’den sonraki kesin galibiyeti üzerine Avrupa’ya kaçmak zorunda kaldı, oradan da 1925 yılında, o günkü Türk Ocaklıların girişimiyle, Türk hükümeti tarafından davet edildiği Türkiye’ye geldi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak öldüğü 1970 yılına kadar İstanbul Üniversitesinde büyük bir bilim adamı olarak hizmet etmiştir.
Mücadelelerle dolu bu 80 yıllık ömür içinde, Zeki Velidi, Ruslar sözlerinde durmayıncaya kadar onlara karşı fiili bir mücadeleye girişmemiştir. 1936’de “Orta Asya’da bir iç deniz vardı, kurudu. Bunun üzerine Türkler oradan göç etti” şeklindeki saçma bir iddiaya karşı çıkınca Türkiye’de aleyhine bir kampanya başlatılan Zeki Velidi, bunun üzerine Berlin’e giderek bazı Alman üniversitelerinde çalışmış, daha sonra 1939’da Türkiye’ye dönmüştür. Bilimsel değeriyle o yıllar Dünyanın her ülkesinde kürsü sahibi olabilecek bir deha olan Zeki Velidi’nin kıymetini sadece SSCB, ideolojik bağnazlık ve baskıcı Stalinist anlayış yüzünden inkâr etmiştir. Görülüyor ki Andrey Nazarov’un, asıl kendisi, o karanlık dönemdeki uygulamaların sempatizanı olarak soruşturmayı hak eden kişidir.
Tatar ve Başkurt gençlerinin bu davranışı son derece yerindedir. Bir haksızlığa karşı çıkmanın tipik bir örneğidir. Ord. Prof. Dr. Zeki Velidi Togan, hayatının ilk 32 yılını anavatanında ve istiklâl için mücadeleyle geçirmiş, birkaç yıl Avrupa’da kaldıktan sonra 45 yıl Türkiye vatandaşı olarak yaşayıp ömrünü İstanbul’da tamamlamıştır. Bu hayat içerisinde Nazilerle işbirliği suçlamasını haklı gösterecek bir tavır ve davranış yoktur. Duma üyesi Sayın Andrey Nazarov’a, geçmişin hesabını ille de bir gensoruyla sormak istiyorsa, en az Nazi yönetimi kadar gaddar ve kanlı bir zalim olan Stalin hakkında gensoru vermesini salık veririz. Böylece Nazi yönetimiyle işbirliği yaptığı iddia edilen birisi yerine neredeyse Nazi yönetiminin kendisi hakkında bir gensoru vermiş olur.
Türk Ocakları Genel Sekreteri olarak, gençlerimizi tebrik eder, onların şahsında tüm İdil Ural topluluklarına haklı davalarında desteğimizi bildiririm.
Prof. Dr. Orhan Kavuncu
Türk Ocakları Genel Sekreteri