Türk Konseyi 3. Zirvesi Azerbeycan’da yapıldı

 

3 Ekim 2009 Nahcıvan Anlaşması ile Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında kurulan, Türkmenistan’ın gözlemci statüsünde bulunduğu Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin 3. Devlet başkanları zirve toplantısı 15-16 Ağustos 2013 tarihlerinde Azerbaycan’ın Gebele şehrinde yapıldı. Türkiye’yi Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün temsil ettiği zirveye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da katıldı.

Cumhurbaşkanlığı yetkilileri tarafından verilen bilgilere göre Sayın Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Azerbaycan (3), Türkmenistan(5), Kazakistan(6), Kırgızistan(3) ve Tacikistan’a (1)toplam 18 ziyarette bulunulmuş ve bu ülke liderleri de toplam 18 kez ağırlanmıştır (Azerbaycan 3, Türkmenistan 5, Kazakistan 5, Kırgızistan 3, Tacikistan 2).

İlk Türk Konseyi zirvesi Sayın Cumhurbaşkanımızın evsahipliğinde Türkiye’de, ikincisi ise “Eğitim, Bilim ve Kültürel İşbirliği” teması çerçevesinde 2011’de Kazakistan’da yapılmıştır. 3. Zirvenin konusu ise ulaştırma olmuş, bu alanda şimdiye kadar gerçekleşenler, projeler ve gelecekte yapılacaklar üzerinde durulmuştur.

Toplantıya Cumhurbaşkanlığının davetlisi olarak katıldım. Türk heyetinde resmî görevlilerin yanında işadamları, bazı televizyonların Ankara temsilcileri ve akademisyenler de vardı. Akademisyen heyeti Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Gebele’ye gittiğimiz günün akşamı saat 21.00 sularında kabul edildi ve yarım saatlik bir sohbet gerçekleşti. Bu sohbette Sayın Cumhurbaşkanı Türk devletleri ile ilişkilerin eşitlik ve karşılıklı saygı çerçevesinde geliştirilmesinin önemine dikkat çekti ve gözlemci statüsündeki Türkmenistan ile henüz bu girişimde yer almayan Özbekistan’ın katılması halinde ekonomik ve kültürel ilişkilerin daha da gelişeceğine işaret etti.

Türk Ocakları Genel Başkanı olarak ben de Türk Ocakları’nın Türk Konseyi oluşumuna verdiği öneme değinerek geçen yıl, Nahcıvan anlaşmasının yıldönümünde,  3-4 Ekimde yaptığımız “Dilde Fikirde İşde Birlik Sempozyumu”ndan sonra bu yıl da yine 3-6 Ekimde gerçekleştireceğimiz ve Cumhurbaşkanlığının manevi himayesinde yapılmasını talep ettiğimiz “Uluslararası İpek Yolunda Türk Dünyası Ortak Kültür Mirası Bilgi Şöleni” hakkında bilgi arz ettim.  Bu vesile ile daha önce Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Sayın Prof. Dr. Mustafa İsen’e ilettiğimiz daveti sözlü olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza da ilettim. Türk devlet ve topluluklarının aralarındaki ilişkilerinin karşılıklı saygı çerçevesinde geliştirilmesi ve derinleştirilmesinde bu tür toplantıların, karşılıklı ziyaretlerin önemini vurguladım. Daha sonra heyette bulunan Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu ve Başkent Üniversitesi Öğretim üyesi Süer Eker de görüşlerini paylaştılar.

15 Ağustos günü Cumhurbaşkanları arasında ikili görüşmeler yapıldı. Gazeteciler ve akademisyenler olarak Şeki kentini gezdik. Burada Han Sarayını ziyaret ettik. Han sarayının dekorasyonu gerçekten de çok etkileyici idi. Daha sonra Kervansarayda öğle yemeği yedik. Kentin imarı ve kervansarayın restorasyonu, Azerbaycan’ın son yıllardaki ekonomik kalkınmasının güzel örnekleri olarak dikkatimizi çekti. Gebele’ye dönüşte yol üzerinde bulunan Türk Şehitliğini ziyaret ettik. Akşam Haydar Aliyev Medeniyet Merkezinde Sayın Devlet başkanları başta olmak üzere bütün heyet üyelerinin ve kent halkının izlediği bir konser verildi. Türk dünyasından örneklerin icra edildiği konser muhteşemdi. Akşam Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım tarafından verilen yemeğe davetliydik. Kaldığımız Kafkas Riverside Oteline çok yakın, aynı zincire ait bir başka otel olan Kafkaz Resort Oteldeki yemek sonrasında Türksoy Başkanı Düsen Kaseinov, yardımcısı Fırat Purtaş, Türkpa temsilcileri, Azerbaycanlı ve Türkiyeli akademisyenler olarak dil ve kültür meseleleri üzerinde samimi bir sohbet yaptık.

16 Ağustos günü sabah yapılan zirveden sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Zirve katılımcılarına öğle yemeği verdi. Haydar Aliyev Kongre Merkezi'ndeki yemekte, Sayın Cumhurbaşkanımız Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev de bulundu. Türk heyetindeki işadamları ve akademisyenler de yemeğe davetliydi. Samimi bir ortamda yenilen yemekten sonra heyet olarak önce otele, oradan da havaalanına hareket ettik. Dönüşte uçak İstanbul’a inmeden önce Sayın Cumhurbaşkanı akademisyen heyeti olarak bizlerle kısa bir sohbet daha gerçekleştirdi ve izlenimlerini paylaştı. Bizler de kendi izlenimlerimizi ve ileriye dönük bazı önerilerimizi dile getirdik.

Türk devletleri arasındaki ilişkilerin daha ileriye gitmesi için oluşturulan kurumsal mekanizmanın güçlendirilmesi zaruri görünüyor. Ulaştırma, eğitim ve kültür gibi stratejik alalarda yapılacak işbirliğinin önemi açıktır. Türk müteahhit ve işadamlarının bu ülkelerde yaptıkları işlerin karşılıklı bağların güçlenmesine katkı yaptığı aşikar... Azerbaycan’da ziyaret ettiğimiz Gebele ve Şeki’deki manzara gerçekten ümit vaat edici. Azerbaycan, imkânlarını hızlı bir şekilde ülke kalkınmasına yönelttiği takdirde Karabağ sorununu çözmesi de kolaylaşacaktır. Sayın Cumhurbaşkanının zirve konuşmasında değindiği ulaştırma alanındaki büyük projeler aramızdaki yolları sadece fiziki manada birbirine bağlamayacak, sosyal ve kültürel alandaki bağları da güçlendirecektir…

Cumhurbaşkanımızı zirve konuşmasında, “Konsey ülkelerinin, Avrupa’yı Kafkasya ve Orta Asya üzerinden Çin ve Alt Kıta vasıtasıyla Doğu ve Güneydoğu Asya’ya bağlayacak stratejik bir hat üzerinde bulunduğunu belirterek şunları ifade etti: “Esasen Türkiye bir süredir Doğu ile Batı arasındaki mevcut hatlara alternatif ve güvenli demiryolları güzergâhları üzerinde çalışmaktadır. Modern İpek Yolu veya Orta Koridor olarak bilinen bu projenin en önemli ayağı Azerbaycan’la birlikte yürüttüğümüz Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi’dir. (...) Söz konusu demiryolu hattı, Türk Konseyi üyesi ülkeler arasında kesintisiz ve hızlı ulaşım imkânları sağlayarak, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesine büyük katkı yapacaktır. (…) Bu projenin doğal uzantıları olan Bakü Limanı ile Kazakistan’ın Aktau ve Türkmenistan’ın Türkmenbaşı Limanları arasındaki mevcut feribot bağlantılarının geliştirilmesi projelerinin hızla tekemmül ettirilmesinin çok önemli olduğu kanaatindeyim.”

Cumhurbaşkanı Gül, ‘Orta Koridor’un kilit halkasını oluşturan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin tamamlanmasıyla, Çin’den-Avrupa’ya, Orta Asya üzerinden doğrudan bağlantı sağlanacağına işaret ederek sözlerine şöyle devam etti: “Bakü-Tiflis-Kars’ın 2014 yılı içinde devreye girmesi ve yaklaşık 4,5 milyar Dolar’a mal olan Marmaray projesinin de bu sene içinde tamamlanmasıyla -ki bu Ekim ayında açılışını yapacağız- Batı Avrupa’dan çıkan bir tren kesintisiz olarak Hazar Kıyılarına, oradan da Aktau Limanı üzerinden Şanghay’a ve Seul’a ulaşabilecektir.

Küresel ekonomik ağırlık merkezinin, Atlantik’ten Asya-Pasifik’e kaydığının artık bir vakıa olduğunu, bunun da Türk Dünyası’nın jeo-ekonomik önemini artırdığını belirten Cumhurbaşkanı Gül konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan’ın ekonomik ve demografik potansiyeli toplamda; 4,8 milyon kilometre karelik yüzölçümüyle dünyada 7. sırada; 140 milyonluk nüfusla 9. sırada; 1,5 trilyon dolarlık milli hasıla ile 13. sıradadır.” Türk dünyasının henüz bu potansiyelle orantılı bir güç olamadığına değinen Gül, tarihî İpek Yolunun, çağımızda geniş tren ağlarıyla, ulaşım hatlarıyla, enerji koridorlarıyla, doğalgaz boru hatlarıyla örülerek yeniden diriltilmesinin stratejik önceliğimiz olması gerektiğine işaret etti. Dünya ekonomisi ve ticaret yollarının dışında kalmanın medeniyet alanındaki olumsuz etkisine değinen Sayın Gül böylece medeniyetimizi ihya açısından İpek Yolunun çağın gerekleri çerçevesinde canlandırılmasının tarihî değerini vurguladı.

Türk Ocakları olarak bu zirveden önce, önümüzdeki Ekim ayında Türk Dünyası Günü vesilesiyle İpek Yolu ile ilgili bir bilgi şölenin düzenlemiş olmamızın ne kadar isabetli olduğu da ortaya çıktı. Bu zirvenin ve önümüzdeki yıl Türkiye’de yapılacak olan 4. Zirvenin Türk devlet ve toplulukları arasındaki birlik, dayanışma ve işbirliğinin geliştirilmesine vesile olmasını diliyorum.